Giriş 6 Ocak 1412 doğumlu, Jeanne d'Arc Yüz Yıl Savaşı boyunca İngiltere'ye karşı ülkesi Fransa'ya memleketi Lorraine'deki cephelerden başlayarak manevi anlamda büyük destek olan ve sonradan ünü Fransa'nın dört bir yanına yayılmış bir Fransız Katolik azizesidir. Domrémy isimli Fransa’nın barışçıl bir kasabasında doğdu. Çocukluundan beri şizofreni hastalığına sahip, 17 yaşındayken gördüğü halüsünasyon Fransaya kara bir ruhun yaklaştığını haber verdi, bu durumu fransız ordusuna bildirmesiyle ingileterye karşı zafer kazandılar. Fransız ordusudaki başarılarına başarı eklerken talihsiz bir şekilde İngiltereye esir düştü. Büyücülük yaptığı gerekçe gösterilerek idamına karar verildi. Binlerce insan Joanın idamına şahit oldu. Kendisi cayır cayır yakılırken etrafındaki insanlar kadında şu durumları gözlemledi: kasları gergin ve sıkı bir şekil almış, göğüsleri dolmuş ve şişmiş, gözlerini havaya dikmiş acıdan daha çok sanki spritüel bir varlık ona yaklaşıyormuş gibi coşkuyla tepki vermiş, aklını yitirmeden önce isayı 3 kez anmış, vajinası ıslanmış ve yağlanmış. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Jeanne_d%27Arc Mazoşizm Mazoşizmin tanımı şudur; orta veya yüksek düzey acıdan, aşağılanmaktan ve acıdan kıvranmaktan cinsel anlamda zevk alma durumuna denir. Topluma göre Mazoşizm eğerki erkekte görülüyorsa zararlı bir psikolojik rahatsızlık oalrak nitelendirilmektedir. Lakin bir kadın mazoşist eğilime sahipse bu durum toplum nezlinde aynı tepkiyi yaratmaz, normal karşılanır. “Kaynak: “Masochism is more prevalent among women than men. [...] Such things as beating fantasies and self-punishment are phenomena that seem to be more common among women than among men.'' - Dr. Eleanor Galenson, Professor of Psychiatry at the Mount Sinai School of Medicine” Bunu destekler nitelikte, Freuda göre; feminenliği 3 ana davranışta topluyor: narsisizm,mazoşizm ve pasifizm. Acı, kadın için cinsel zevkte vazgeçilemez bir parçadır. Ayrıyeten kadınların aşağılanmakta ve cezalandırılmakta ısrarcı davrandığını da ortaya koyuyor. Kaynak: Three Essays on the Theory of Sexuality (1924 a-) Kadınlar ezici çoğunlukla ortalamadan büyük penisleri tercih ediyor Bu konuda Yabancı bir sitede yayınlanan makalenin ropörtajında şunlar söyleniyor: “Sex sırasında acı çekmeyi seviyorum. Kocaman bir penisin rahimime vurup, baskı yapması hoşuma gidiyor. Vajina içinde penis belli bir noktayı geçtikten sonra duyduğum acı katlanıyor. Penisi küçük olan partnerlerime kıyasla daha güçlü ve daha hızlı orgazm olabiliyorum, bacaklarım hamlaşıyor ve bu hırpalanma bana gurur veriyor.” Kaynak: https://www.vice.com/en/article/vbj349/we-spoke-to-size-queens-about-why-they-prefer-big-dicks En çok satılan dildolar 8-9 inch arası. Kadınlar büyük penis bulamadıklarında at,köpek gibi penisi büyük olan hayvanlarla cinsel münasebete girmeyi tercih edebiliyorlar. Lakin penis boyunun normalden büyük olması birtakım yaralanmalara, rahimin esnek yapısına zarar verebilmektedir. Hastalık kapma durumları da söz konusu, etrafta bu tarz, vajinaya büyük nesnelerin sokulması ile alakalı vakalar vardır. B-) Kadınlar erojen bölge az olmasına rağmen anal sex e bayılıyorlar. Homoseksüel erkekleri düşününün ilişkiye girecekleri zaman anal sex tercih etmek zorundalar, aklınızda bulunsun erkeklerde anüste derin erojen bölgesi olan prostat bezleri bulunmaktadır. Ancak kadınlarda erkeğe kıyasla daha az erojen bulunmakta. Yani teknik olarak kadınlar için o kadar da zevk verici değil lakin fazlasıyla acı verici. Yine de eğlence maksadıyla hayvanlarla ilişkiye girmektedirler. Kadınların %94 oral ve vajinal sexe kıyasla anal sexte daha fazla zevk aldıklarını söylemektedir. Kaynka: https://slate.com/technology/2010/10/why-do-women-who-have-anal-sex-get-more-orgasms.html https://metro.co.uk/2015/08/25/this-is-the-best-way-to-give-a-woman-an-orgasm-apparently-5359272/ C-) Kadınların baskıcı çekici erkek aramalarının sebeplerinden birisi hırpalanmaktan hoşlanmalarıdır. Bu argümana destek olarak; bir çok kadın yaptıkları sexlerin en iyilerinin dayak yedikleri, aşağılandıkları sexler olduklarını söylüyorlar. Dip not olarak: Google algoritması bu argümana dayalı çalışmaları indexlerine gömmüş, saklamış durumda. (:clownface:) D-) Kadınlar “bıçak oyunu ” gibi değişik fantezilere sahiptirler. Angelina jolie bir röportajında bıçakla doğranmadan sexten zevk alamadığını itiraf etmiştir. Kaynak: https://www.dailymail.co.uk/tvshowbiz/article-449405/Angelina-Jolie-reveals-dark-sexual-exploits.html Burda bıçak oyununun bir tane türünden bahsedilmiştir. Keskin bir bıçak kadının vajinasına yavaş ve dikkatli bir şekilde yerleştirilerek rahim duvarından beyine cinsel uyarılma sağlamaktadır. Karşıt görüş Yukarıdaki argümanlara karşı olarak birkaç çalışma kadınların mazoşist eğilimlerini reddetmektedir. Hatta bazı çalışmalar erkeklerden daha fazla acı çektiğini söylemekte. Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7478686/ Burdaki çalışmada eşit sayıdaki erkek ve kadın grupları kontrollü bir şekilde elektrikle acı verilmektedir. Sonrasında ise göz bebeklerinin büyümesi ölçülmektedir ve 10 üzerinden ne kadar acı çektikleri sorulmaktadır. Kadın katılımcılar erkeklere kıyasla daha fazla çektiklerini puanladı ve göz bebeklerinin daha fazla büyüdüğü ölçüldü. Lakin bu çalışmanın iki ana hatası var: İlk olarak göz bebeğinin ölçülmesi çekilen acıyı doğrudan yansıtmaz, güvenilir bir ölçüm methodu değil. Göz bebekleri her türden duyguya tepki verebilir illa ki bunun acı olması gerekmiyor. İkinci olarak da 10 üzerinden puanlama yapılması ve bu verilen puanların öznel yargılar olması. Ayrıca çalışmayı yürüten araştırmacılarından bir tanesi: “Kadınlar cinsiyet beklentilerinden ve sosyal koşullardan ötürü daha fazla acı çektiğini belirtmiş olabilir. Kadın olarak daha duygusal olmaya ve duygularını açıkca ifade edebilme özgürlüğüne sahip olmaları buna karşın erkeklerin ise daha güçlü ve zayıflık göstermeme eğilimleri bu puanlamada etkili olmuş olabilir.” Kısaca burdan şu sonuca ulaşabiliriz: Kadınlar, konu acı çekmeye geldiğinde erkeklere kıyasla daha fazla şikayet ederler. Kadının perspetifinden acının zevki 1-) Erkekler acıyı beynin analitik kısımlarında hisssederken kadınlar acıyı duygusal bölümlerinde hissediyor. Kaynak: https://pdfs.semanticscholar.org/f9d4/9de61f0e4e898d2da3743a20e3d76d32a947.pdf https://science.howstuffworks.com/life/men-women-pain.htm Çalışamda katılımcılara önkoldan acı oalrak bir miktar ısı verildi ve tomografi yardımıyla beyindeki tepkiler ölçüldü. Erkeklerde bilişsel ve analitik kısımlar; kadınlarda ise duygusal sistemler ve limbik sistem (kalıcı hafıza ve koku duyusunun bulunduğu yer) reaksiyon verdi. Spesifik olarak erkekler: 1.Ön Talamus 2.Hipotalamus 3. Bazal ganglia Spesifik oalrak kadınlar: 1. Amigdala 2. Hipokampüs 3. Talamus Bölgelerinde acıyı hissederler. 2-) Kadınlar acı çekerken “mu-dominant”, erkeklerde ise “kappa-dominant” mekanizması harekete geçer Mu ve Kappa reseptörleri acı reseptörleridir. Ancak ikisi farklı şekilde çalışırlar. Mu, acıyı sanki bir ödülmüş gibi beyine iletir, ancak kappa ise acıyı ceza olarak iletir. Kaynka: https://www.ucsf.edu/news/2000/03/5041/pain-drug-reveals-what-most-already-know-mens-and-womens-brains-are-simply 3-) Östrojen hormonu acıya karşı doğal bir ağrı-kesici olarak davranır. Bilindiği gibi kadınlarda östrojen hormonu erkeğe kıyasla 10-15 kat daha fazla miktarda salgılanır. Araştırma gösteriyorki östrojen hormonu “mu-dominant” reseptörlerinin daha efektif çalışmasına yardımcı oluyor. Böylece kadınlar acıdan daha fazla zevk alabiliyorlar. Kaynak: https://www.practicalpainmanagement.com/pain/gender-pain-experience