Biz sadece Kuran yeterli dediğimiz zaman hemen itiraz geliyor. Zekinin biri çıkıp alakasız şekilde "nomozo nöyö görö koloyorson?" diyor. Sanki bunu biz hiç düşünmemişiz gibi. Kuran'a göre kılıyoruz kardeşim, bir sorun mu var? Bu soruyu soranların varsayılan namazı mezheplerdeki namaz olduğu için Kuran'daki namazı detaylı bulmazlar. Oysa Kuran'daki namaz tek gerçektir, daha ne detayı istiyorsunuz? Ve bu soruyu soran kişi bu soruyu sorarak hadislerin tüm saçmalıklarını ve çelişkilerini örtbas ettiğini sanar. Şaşırtıcı şey şu ki bunu soranlar çoğunlukla non theist'ler :D Sünniler dese (zaten diyorlar) neyse de size ne lan? İlla uydurma hadisler üzerinden vuracak. Vuramazsınız... Reddediyoruz işte, daha ne uzatıyorsunuz, kabullenin. Namaza geleceğim birazdan ama önce Kuran'a niçin yeterli diyoruz, onu açıklayayım. Kafamıza göre Kuran yeterli, demiyoruz. Bunu Kuran'a dayanarak söylüyoruz: Biz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. (6:38) İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık. (6:98) Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onun Tanrın tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. O halde kuşkulananlardan olma. (6:114) Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitaptır. (11:1) Sana bu Kitap’ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. (16:89) Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah'tan ve ayetlerinden sonra hangi hadisi (sözü) onaylıyorlar? (45:6) Tanrının sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O. (6:115) Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra onlar Tanrılarının huzuruna toplanacak. (6:38) Kendilerine okunan bu kitabı sana göndermiş olmamız onlara yetmiyor mu? Elbette inanan bir topluluk için onda rahmet ve ibret vardır. (29:51) Şüphesiz ki o (Kur’an), senin ve kavmin için (gerçeği) hatırlatan (öğüt)tür. İlerde ondan sorgulanacaksınız. (43:44) Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere Kuran din için her şeyi açıklamış; eksiksiz, detaylı ve sadece ondan sorumluyuz. Hadislerden sorgulanmayacağız. Neden Kuran'ın yanında başka kaynak istiyorsunuz? Kuran yetmiyor mu size? Allah'ın kelamı yetmiyor mu? Kuran'ın eksik olduğunu iddia etmek veya detaylı olduğuna inanmamak şirktir. Kim Kuran'ı böyle görüyorsa şirk içindedir. Sadece Kuran yetmez diyenlerin vay haline! Onlara ayetlerimiz açıkça okunup aktarıldığı zaman, (öldükten sonra) bizimle karşılaşmayı ummayanlar (ahirete inanmayanlar), “Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir!” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Tanrıma isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.” (10:15) Bu ayet günümüz mezheplilerini özetlemektedir. "Başka bir Kuran/kelam": hadisler. Ayete göre bu bir müşrik argümanıdır. Kuran neyinize yetmiyor da başka kaynağa ihtiyaç duyuyorsunuz? Neymiş Peygamber'e uymamız emredilmiş. Peygamber'in görevi zaten vahyi tebliğ etmektir. Onun tebliğ ettiği Kuran'dan başka bir şey değildir. Allah'ın elçisine tabii ki uyacağız/itaat edeceğiz/iman edeceğiz. Peygamberimizin bize tek emaneti ve sünneti mübarek Kuran'dır. Kuran'a göre hareket ederdi. O yaşamadığına göre biz Kuran'a uyacağız. Haşa Allah düşünemedi mi hadislerin 2. kaynak olarak Kuran'da belirtilmesini? Hayır çünkü Kuran detaylı ve eksiksiz, sadece ondan sorumluyuz. İnandıkları hadislerde bile peygamber de dahil 4 halife hadislerin yazımını yasaklamıştır. Peygamber düşünemedi mi sözlerinin sonraki nesillere aktarılmasını? "Güvenilir" denilen sahih uydurma hadislere inanırken hiç mi utanmıyorsunuz? Kuran'la çelişen bu uydurmaları savunmada kıvırırken utanmıyor musunuz? Peygambere nasıl yakıştırıyorsunuz o iftiraları? Peygamberi geçtim, Allah'tan da mı utanmıyorsunuz size Kuran yeterli ve detaylı demişken? Açıklayın, neyinize yetmiyor? Niye başka bir kaynağa ihtiyaç duyuyorsunuz? Gelelim namaza. "Koron'do nomoz dötoylo döğöl." diyen cahillere gösterelim bakalım Kuran'daki namazı. Bunların "detay" anlayışı neyse artık. Açıkladıktan sonra bile tatmin olmayacaklar çünkü adamlar "detay" istiyor. Böyle resimli bir anlatış bekliyor Kuran'dan. -Kuran'daki namazı yani orijinal namazı iyi kavramak istiyorsanız kafanızdaki geleneksel namazı bir kenara koyunuz.- Allah bizim kolaylığımızı ister, bu yüzden Kuran'daki din (İslam) her yönden kolay ve rahattır, ibadet bakımından da öyle. Sanki hadislerde namazın kılınışı detaylı anlatılmış da Kuran'dakini beğenmiyorlar. Asıl hadislere uyarsak namaz kılamayız. Bir hadiste peygamber elini şöyle bağlamış, diğerinde ayağını şöyle durdurmuş, birinde şu kadar rekat kılmış, öbüründe şu kadar rekat kılıyormuş, bir mezhepte 3 vakit kılıyormuş, diğer mezhepte 5 vakit kılıyormuş. Hangisine uyacağız? Bunlara takılırsak namaz kılamayız. Sizce elimizi nasıl bağladığımız, ayağımızı nasıl hizaladığımız Allah'ın umrunda mı? Onun için önemli olan huşu içinde namaz kılmamızdır. Kuran'a göre namaz nasıl kılınır? Namaz kılmak için önce abdest gereklidir. Abdestin farzı 4'tür. Yüz ve dirseklere kadar eller yıkanır, baş ve topuklara kadar ayaklar sıvazlanır (5:6). Ayrıca da bir şey gerekmez. Bu kadar. Abdest almadan önce besmele getirmek veya abdest alırken dua okumak zorunda değiliz. Eğer cünüp isek namaz kılmak için boy abdesti almak zorundayız (4:43). Namaz kılmak için değilse kişi istediği zaman boy abdesti alabilir. Boy abdesti ve abdest bir tek namaz içindir. Bu arada Kuran okumak / Kuran'a (mushafa) dokunmak için de abdest gerekmez. Boy abdesti temizlenerek yani yıkanarak alınır. Duş al bitti. Yok iğne ucu kadar yıkanmayan yerimiz kalmayacakmış. Aynen kardeşim Allah dedektörle senin üstünü tarayacak. Abdestimizi aldıysak namaz kılalım. Kıbleye (Kabe'ye doğru) yöneleceğiz (2:144, 2:150). Kıble bulunamazsa herhangi bir yöne doğru kılınabilir (2:115). Tekbir getirmek zorunda değiliz. Ayakta (kıyamda) duracağız, ister elini bağla, ister elini serbest bırak, istersen de Kuran (meal) oku. Sonra rüku, sonra secde (22:26, 22:77). Bu kadar, namazı kıldınız, tebrikler, Allah kabul etsin. Tabii ki namazı Allah'ı anarak/zikrederek kılacağız (20:14, 87:15, 2:239). Namaz Allah'ı anmak (hatırlamak) için yapılan bir ibadettir. Konuşur musun, şükür mü edersin, dua/dilek mi edersin, över misin, Kuran'dan ayet mi okursun, orası sana kalmış. Maksat onu anmak/hatırlamaktır. Sure okumak zorunda değiliz. Yok şurada şu sure, şurada şu dua okunacakmış, sırasını bozarsan namazın kabul olmazmış falan. Buna sen mi karar veriyorsun, Allah mı? Tabii ki isteyen Fatiha gibi O'nu öven/zikreden sureler okuyabilir. Kuran'daki duaları da okumanızı tavsiye ederiz. Söylememize gerek yoktur herhalde. Namazı Türkçe, yani kendi dilinizde kılmalıyız samimi olması açısından zira Arapçanın hiçbir kutsallığı yoktur. En önemlisi namazı huşu içinde kılmalısınız (2:238, 23:2). Elli rekat da kılsan huşu olmadıktan sonra boş. Rekat demişken, Kuran'da rekat sayısı yoktur. Yani belirli bir rekat zorunluluğu yoktur. Kuran belirlemediğine göre orijinal namazda belli rekat yoktur. Kişinin insiyatifine bağlıdır. İsteyen 1, 2, 3, 4, 5... rekat kılabilir. Önemli olan bunu samimi olarak ve huşu içinde kılmaktır. Kıyamı, rükuyu uzatabilirsiniz, secdede uzun süre kapanabilirsiniz, tamamen size kalmış. Vakit sayısına gelirsek Kuran'da namaz 3 vakittir: sabah (fecr) namazı, gündüz/orta (vusta) namazı, akşam (işa) namazı (11:114, 17:78, 24:58, 2:238). Tabii isteyen 5 vakit de kılabilir, kişinin kendi yararına. Sabah namazı zaten sabah vakti, akşam namazı da akşam vakti yapılır. Orta (gündüz) namazı gün içinde / gündüz vakti kılınır. Yani sabah ve akşam arasında herhangi bir aralıkta kılınır. İsteyen öğlen, isteyen ikindin kılabilir. “Vusta” kelimesine “orta” manasının verilmesinden günün ortalarında, öğle namazı olarak kılınan bir namaz olduğunu düşünenler olabilse de bu kelimeyi sınırlayan hiçbir ifade olmadığı için sabah ile akşamın arasında kalan tüm zaman dilimini, bu namazın vakti olarak kabul etmek gerekir. Vusta namazı ifadesinden, orta namazı sonucuna varıldığında “vusta” kelimesi hem namazın ismini, hem zaman dilimini belirleyen kelime olur. Bu arada kaza namazı diye bir şey yoktur. O oruca mahsus (61 gün değil, 1 gün). Gördünüz mü, İslam kolaylık dinidir. Cuma namazı da kadın-erkek herkese farzdır (ey iman edenler ifadesinden dolayı). Bu toplu namazın gün içinde olduğunu anlıyoruz "alışverişi bırakıp hemen namaza koşun" ayetinden hareketle. Gündüz vakti alışveriş yaptığımıza göre demek ki cuma namazı da orta/gündüz namazı gibi bu vakitlerde. Öğlen de olur, ikindi de olur fakat günümüzde öğlen kılınmakta, bizim de mecburen toplulukla birlikte öğlen kılmamız gerekli. Bayram namazları Kuran'da yoktur, farz değiller fakat isteyen tabii ki kılabilir. Kuran'da cenaze namazı da yoktur, yani farz değildir. (Redditden alınmıştır)