İmla denilince aklımıza ne geliyor? Bu kelimeyi duyduğumuzda herkesin aklında küçük de olsa bir fikir yer ediniyor. Lakin, anlamının küçük olmadığını, yazım dilinde önemli bir etkisi olduğunu Necmiye Alpay’ın "Dilimiz, Dillerimiz ve Dil Meseleleri" kitaplarını okuduktan sonra daha iyi anladım. Yazarın da değindiği gibi, imlayı kullanma şeklimiz, kafamızda oturttuğumuz tabular kadar kısıtlıdır. "Dilimiz, Dillerimiz" kitabında bahsedildiği üzere bu tabuların oluşmasındaki bazı sebeplerinden birisi de geç gelişen sanayileşmedir. Bunun yanı sıra başka etkenlere dil bilincini de eklemek isterim. Bu ifade yazarın da dediği gibi, "dil bilgisi kavramı ile bağdaştırılmaktadır" Ancak bu bağdaştırılma toplumun düştüğü bir yanılgıdır. Bu metinde ise imla ve imla hatalarını üç başlık altında toplayacak olursam, şu şekilde olacaktır: büyük harf uyumu, -de -da ayrımı ve ek sorunlarıdır. Öncelikle büyük harf uyumu ile konuya başlamak isterim. Aslına bakarsanız bu konuyu ikiye ayırarak düşünürsek daha iyi anlayabiliriz. Yazarın verdiği örneğe göre, kişi bilinçli bir şekilde karar verdiği sürece, kurallara karşın büyük harf kullanmamın yanlış olarak kabul edilmeyeceğini söylenebilir. Okuyucunun algıda seçicilik yaparak gözüne batan ve yanlış olduğuna inandığı bu büyük harf kullanım şekli yazara göre yanlış gelmemektedir. Bu konuda tıpkı yazarımızın verdiği örnekten de anlayacağımız gibi, herkesin hemfikir olmayacağı kuşkusuz bir gerçektir. Buna ek olarak diğer örneğe bakacak olursak, kişi adlarının yazılışı ve konuya katkısı tartışmaya açıktır. Yazarın da bahsettiği gibi kişi adlarının yazılışında resmiyet içi ve dışı başlığı altında farklılıklar gözükmektedir. Kişi isimlerindeki yazılış farklılıklar gösterse de resmî kurumlarda kişinin nüfus cüzdanındaki yazıyı esas alınmaktadır. Resmiyet dışında ise tamamen kişinin kendi seçimine bağlıdır ve toplum da buna uyum sağlar. İkinci olarak, günümüzde -de -da ayrımı ve yanlış kullanıldığı taktirde dilde yaşatacağı eksikliği daha detaylı incelendiğimizde görülebilir. Bu konuda yapılan yanlışların çoğunluğu konuşma sırasında fark edilmese de yazarken insanların bu konuda bilinçsiz olduğunu veyahut yanlış bilgiye sahip olduklarını söyleyebilirim. Necmiye Alpay’ın da dediği gibi: "sorunun aslı iki sebebe ayrılmış durumdadır" İlk nedeni kesinlik vermeyerek imlanın toplum tarafından umursanmadığını söylemektedir. Bu konuda yazara katılıyorum. Sosyal medyada birçok insanın bu konuda hata yaptığını, diğer insanlar bu yanlışları düzelttiklerinde ise umursamadıkları görülebilir. Yazılanın anlaşılır olduğu sürece nasıl ya da ne şekilde yazıldığının bir önemi gözükmemektedir ama imla olmadan yazılan yazının anlaşılmaz olduğu ve estetik olmadığı su götürmez bir gerçektir. İmlası kötü olan yazı, okuyucu asıl anlatılmak istenilen konudan koparmaya, hatta okuyucunun yazıyı okumayı bırakmasına bile sebep olabilir.