TARİKATIN ÜNLÜ SİMALARI Beyti Dost grubu(tarikatı) davasına bakan mahkeme, şarkıcı Çelik (Erişçi) ve Güven’in eski eşi Ayşe Ersoy'u da dinleyecek. Tarikatın ünlüleri konusunda en kapsamlı araştırma ise Murat Bardakçı’nın. Bardakçı yazısında özetle, parapsikoloji (hipnotizma), manyetizma, ruh çağırma ve bedensiz varlıklarla temas gibisinden işlerle uğraşan Sevgi Birliği (Beyti Dost) tarikatının başında, 1970 ve 80'li yıllarda Medyum Refet Kayserilioğlu’nun bulunduğunu kaydediyor. Çevresinde Hz. İsa olarak tanındığı iddiasını reddetmeyen Kayserilioğlu’nun müridleri, yani tarikat mensupları arasındaki bazı isimler kamuoyunda yakından tanınıyor: Medyum/Lider İhsan Güven Medyum Bedri Ruhselman Mürid Şarkıcı Çelik Müride Nur Serter (Prof. Dr. CHP Milletvekili) Mürid Cenk Koray Mürid Sanatçı Neco (Örgüt içindeki etkinliği ve Kuran’a olan hakimiyeti ile konuşulan bir isim) Tarikatın orta kademe yetkilisi Ümit Sayın. Savcıların sorduğu sorulardan yola çıkarak bu tarikata mürid olarak Necip Hablemitoğlu ve Ergün Poyraz da eklenebilir. Jandarma istihbarat elemanı ve yazar (!) Ergün Poyraz, kitaplarını Kemal’in Askerleri Dr. Necip Hablemitoğlu ve E. Bnb. İhsan Güven’e ithaf ediyor. Poyraz, ifadelerinde, Güven’le görüşürken az daha oyalansa kendisinin de öldürülebileceğini söylüyor. Hablemitoğlu’nun Alman vakıflarıyla ilgili olarak hazırladığı kitabın müsvetteleri de İhsan Güven’in evinde çıkmıştı. Hablemitoğlu’nun kitaplarını redakte ettiği öne sürülen Güven’in, Ergün Poyraz’a da belge temin ettiği konuşuluyor. İlginç bir ayrıntı ise Poyraz’ın da Hablemitoğlu gibi önceleri anti Amerikan çizgide yazarken birden Almanya karşıtlığı ile önplana çıkması Kadavra olmak istiyordu! Ömer Güven’in abisi hakkında söyledikleri ise özellikle tarikat ve cemaat kültürü ile yetişenleri sarsacak ayrıntılar içeriyor: Ağabeyim kadavra olmak istiyordu. Zamansız ölümü yüzünden resmi vasiyet hazırlayamadı. Ömer Güven, Dost Grubu'nun yeni liderinin Dr. Ümit Emre olacağını, Emre ünvanının grupta şeyh karşılığı kullanıldığını, bu adetin de grubun liderlerinden İsmail Emre'den geldiğini kaydediyor. Ümit Sayın’ı, tarikatın Emreliği makamında düşünenlerin ellerindeki tek veri isim benzerliği değil. Sayın’ın parapsikoloji konusundaki yetenekleri de ilginç bulunuyor. Sayın, Genel Kurmay Başkanlığı'nda Uzaktan Beyin Kontrolü Brifingi verdiğini kendisi açıklıyor. Bir süre önce internet sitelerine düşen bir haberde; Aselsan’ın 3 mühendisinin aniden intihar etmesi vakasına Genelkurmay’ın el koyduğu ve intiharlarda "ölüm dalgası" şüphesinin araştırıldığı yazılmıştı. Haberlere göre, Karargâhta konuşulanlar arasında, intiharların aslında "uzaktan beyin kontrolü” ile gerçekleştirilen bir suikast zinciri olabileceği ihtimali de masaya yatırılmış. Genelkurmay, bir uzmanı karargaha davet edip 'Ölüm Dalgası' hakkında brifing almış.) * Ergenekon gizli tanığı Ergün Poyraz’ın Beyti Dost tarikatı lideri iİhsan Güven’e ve Necip Hablemitoğlu’na kitaplarını “Kemal’in askerleri” ifadesiyle imzalayıp vermesi aralarındaki ilişkinin de kanıtı olarak değerlendiriliyor. Yine İhsan Güven’in evinde yapılan aramada Necip Hablemitoğlu’nun kitap çalışmalarının taslakları bulunmuştu. İhsan Güven’in incelemesi amacıyla verildiği söylenmişti bu kitab taslaklarını. (Geçtiğimiz 26 Şubat'ta tutuklanarak cezaevine gönderilen İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Sayın'ın, öldürülen Necip Hablemitoğlu için söylediği 'Bir yıla kadar gidici. Tamamen bizim tarihimizden silinmeli' ifadeleri, Ergenekon iddianamesinde önemli bir yer tuttu. Ümit Sayın'ın bilgisayarındaki, silinen chat kayıtları bölümünde 18 Aralık 2002 tarihinde uğradığı suikastta öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun örgütte sevilmediği ve 'öldürülmesi gerektiğine' ilişkin ibareler bulunuyor. Savcılar, 262 üyesi bulunan ulusalcıların Yahoo mail grubu Kemalist Türk Birliği'ne (KTB) üye olan Ümit Sayın ve diğer bazı kişilerin maillerini, iddianamede Hablemitoğlu cinayetinin anlatıldığı bölüme aktardı. ÇOK YÖNLÜ OYNUYOR XYZ adını kullanan Ümit Sayın ile Radkem adını kullanan Yusuf Rıza Günaydın'ın 1 Nisan 2002 tarihinde yaptıkları diyalog iddianamede şu şekilde geçiyor: XYZ: KTB'nin etkileri büyük oldu. Necip çok salyangoz ve yumuşakça konuşması yaptı. Radkem: O halde Hablemit'le de tüm ilişkiyi kesmek gerekiyor. XYZ: İlişkiyi kesmek akıllıca değil, adama hiç güvenemedik. Mason olma ihtimali çok yüksek. Hablemit her yana oynayan bir etki ajanı. Belki de gerçekten Fethullah'tan para sızdırmak isteyen bir palavracı. Belki de sızdırdı. Genkur (Genelkurmay) bunun mutlaka farkına vardı. Habmit tamamen bizim tarihimizden silinmek zorunda. Farklı gruplarla oynayarak farklı güçler ve çıkarlar sağlıyor. Bunun Tantan da , Kemal Alemdaroğlu da farkında. Habmit kötü durumda. Yakında içeri alınabilir. KTB'den destek kaybettiğini anladı. Ayrıca korg ve 23'e güvenemeyeceğini de anladı. Habmit korkuyor çünkü arkasında ne MİT, ne Genkur, ne de Emniyet var. Şu anda listede birinci adam. Habmit gidici, bir yıla kadar. Belki de iyi olur. Radkem: Gitsin bence de.) Ümit Sayın’ın Hablemitoğlu ile alakalı düşüncesini Ergenekon davası kayıtlarından okuduk. Aynı Ümit Sayın’ın msn kayıtlarında “en büyük güç, gizlice adam öldürmek” dediğini kayıtlara geçmiş bir bilgi olarak aktaralım. Gizlice adam öldürmek? Bunun tek yolunun öldürenin - katilin kendisini cinayete sevkeden unsurla ilişkisinin olmamasıyla alakalı olduğunu söylersek… Bir bilgi, hipnoz yoluyla komut-telkin alan katil, komuttaki gün ve tarihte tabii bir şekilde aldığı emri uyguluyor. Bu konunun, Ergenekon bağlantılı Sauna Çetesi, lideri K.G…’ın kişiliği ve ilişkilerinde yapılacak çalışmayla, bu kişinin Çarşamba cemaati bağı, spüritüel çalışmaları, cincilik ve hipnoz bilgisiyle birlikte, (gizlice öldürülen) Hızır hoca ve Bayram hoca cinayetleri ile ilgisi araştırılmaya değerdir. Ve yine şarkıcı dünyasından, Anadolu’ya fellah kültürünü zerkeden İBRAHİM TATLISES’in Sauna Çetesi alakası da ayrıca incelemeye değerdir. IŞIK RAHİPLERİ çetesinin Ergenekon sanıklarıyla alakasını zaten dava dosyasından biliyoruz. Aynı zamanda Ümit Sayın üzerinden 28 Şubat Süreci boyunca yapılan fişlemeleri Ergenekoncu generallere verdiğini kendi ağzından itiraflarını da okuduk. 28 Şubat Sürecinin yargı ayağıyla olan bağlarını ise yine İhsan Güven’in Nuh Mete Yüksel’in danışmanı olmasıyla açıklayabiliriz.