İSLAM TARİHİ İlk Dönem İslam Tarihi Kaynakları Genel Kaynaklar Kur’an-ı Kerim Hadis Kitapları İSLAM TARİHİNİN BAZI TEMEL KAYNAKLARI Bu alanda İslam dünyasında yetişmiş olan meşhur isimlerin başında İbn Haldun (öl. 808/1406) gelir. İslam tarihçiliği İbn Haldun ile birlikte yeni bir döneme girmiştir. Onun tarih yazımına getirdiği en büyük yenilik ise tenkit metodu olmuştur. Tarih araştırmalarına tarih felsefesini ilk dahil eden, ilk Müslüman tarihçi odur. O, bu hususta sadece Müslümanların değil Batılı araştırmacıların da öncüsü kabul edilir. İslam’ın Doğuşu Esnasında Dünya İSLAMİYET ÖNCESİ ARABİSTAN’IN GENEL DURUMU İSLAMİYET ÖNCESİNDE ARAP YARIMADASINDA KURULMUŞ OLAN DEVLETLER Arap Yarımadası kendi içinde Hicaz, Yemen, Doğu, Batı, Orta ve Güney Arabistan bölgesi olmak üzere beş kısma ayrılır. Kıyı kesimleri hariç yarımadanın genelinde çöl iklimi hâkimdir. En verimli bölgeler, Bahreyn ve Umman’ın kıyı kesimleri ile Yemame ve Yemen’dir. Bu bölgelerde yağışlar yeterli ve toprak verimlidir. Hicaz: Mekke, Medine ve Taif Suriye’deki Gassaniler Bizans’a; Irak’taki Hireliler ise İran’a bağımlıydı. Mısır, o zamanlar Bizans’ın bir eyaleti konumundaydı. Yemen, sıkça el değiştiriyordu. Habeşistan ise bağımsızdı. Arabistan’da kabilecilik hâkim olduğu için merkezî bir yönetim yoktu. İslam öncesi cahiliye Arapları, bedevi (göçebe) ve hadari (yerleşik) olmak üzere iki kısma ayrılırdı. Çölde yaşayan kabileler arasında otlaklar ve su kaynakları yüzünden sürekli savaşlar olurdu (Eyyamül Arab). Kan davaları ve cinayetler eksik olmazdı. Nadir de olsa haram aylarda da savaş olurdu. Bu aylarda yapılan savaşa, kötü anlamına gelen “Ficar” denirdi. (Eşhurul Hurum: Muharrem, Receb, Zilkâde ve Zilhicce) Peygamberimiz IV. Ficar Savaşı’na amcasıyla birlikte katılmıştır. Kabe’de yer alan büyük putlar; Lat, Menat ve Uzza idi. Haram aylarda Mekke’de Sukku Ukaz Panayırı düzenlenirdi. Arap dili köklü bir dildir. Arap yazısı daha çok Nebat yazısına dayanır. MUHAMMED’İN HAYATI Hz. Muhammed, 20 Nisan 571’de Mekke’de doğdu. Babasının adı Abdullah, annesinin adı ise Âminedir. Babası Abdullah, doğumundan kısa bir süre önce vefat etmişti. Dedesi Abdülmuttalip, onun bakımını üstlendi. Dedesinin vefatı üzerine amcası Ebu Talip onu himayesine aldı. Hz Muhammed’in Peygamber Oluşu Hz. Muhammed, Ramazan ayında Hira Mağarasına giderek inzivaya çekilir ibadet ve tefekkür ederdi. 610 yılında bir Kadir Gecesi’nde Hira Mağarası’nda Cebrail isimli vahiy meleği ona ilk vahyi getirdi. İlk vahiyle Hz Muhammet Nebi olmuştur. İkinci vahiyle kendisine Risalet verilmiştir. İlk vahiy sonrası bir süre vahiy gelmedi. Bu döneme Fetretül-Vahiy denir. İlk müslümanlar 615 yılında dördü kadın on biri erkek olmak üzere onbeş kişiden oluşan ilk kafile Habeşistan’a hicret etti. Bu ilk kafile, Habeş Necaşisi Ashame tarafından güzel karşılandı. Peygamberliğin onuncu yılı 620 yılında muhasaradan bir müddet sonra Peygamberimizin amcası Ebu Talip, ondan kısa bir süre sonra da Hz. Hatice vefat etti. Peygamberimiz her ikisinin de vefatına çok üzüldü. Bu yıla “Hüzün Yılı” adı verildi. Hz. Muhammed Zeyd bin Harise ile birlikte İslamı tebliğ etmek için Taif’e gitti. Ancak Taifliler olumsuz yanıt verdiler. Allah, Cebrail aracılığıyla Hz. Muhammed’i bir gece kendisine bazı ayetler göstermek ve lütuflarda bulunmak için Mekke’deki Mescid-i Haram’dan alıp Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürdü. Bu olaya dinî terim olarak isrâ denir. Kûba Mescidi İslam’da inşa edilen ilk mescit Hz. Muhammed’in hicreti sırasında Medine’den önce son durağı olan Kuba’da yaptığı mesciddir İlk Cuma namazı Ranuna Vadisi’nde kılınmıştır. Hicret’in Sonuçları Medine Sözleşmesi (Vatandaşlık Sözleşmesi); Hz. Muhammed’in bir devlet başkanı gibi davrandığının kanıtıdır. Mescidi Nebevi’nin duvarına bitişik olan gölgeliğe suffa denir. Bu gölgelikte genelde genç bekar ve yoksul insanlar yaşardı. Bu kişiler günlerini peygamberimizin etrafında geçirir ve ayetleri ezberlerlerdi. Bir yere öğrenci gönderileceğinde bunlardan seçilirdi. Ashabı Suffa bir nevi İslam tarihinin ilk eğitim kurumudur. Bedir Savaşı (624): Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasındaki ilk savaştır. Savaşta alınan esirler hakkında arkadaşlarıyla istişare eden Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir’in görüşünü benimsedi. Buna göre esir müşrikler, fidye karşılığı serbest bırakılacaktı. Parası olmayan kişiler ise on Müslüman’a okuma-yazma öğretme karşılığında özgürlüklerine kavuşacaklardı (İslam savaş hukuku). Uhut Savaşı (625): Okçular tepesi Hz. Hamza’nın da içinde olduğu 70 kişi şehit oldu. Müşrikler esir ve ganimet de elde edemediler. Dolayısıyla müşrikler tam bir zafer elde edemedi. Hamraül Esed Olayı: Mekkeli Müşriklerin Medine’yi basacağı haberi üzerine peygamberimiz Hamraül Esed denilen yere kadar müşrikleri takip ettirdi. Burda gece 500 kadar ateş yakıldı. Müşrikler bu durumdan çekindi ve vazgeçerek Medine’ye geri döndü. Bazı kabileler, kendilerine İslamiyet’in öğretilmesi adam istediler. Hz. Muhammed, 10 kişi gönderdi. Kendilerine gönderilen müslümanları öldürdüler. Sekiz Müslüman şehit edildi. Bu Raci Olayı adı verilir. İfk Hadisesi: Yahudiler tarafından Hz. Aişe’ye iftira atılması meselesidir. Beni Mustalik Gazvesi (Müreysî) (626) Hendek Savaşı (627): (Ahzab) Selman-ı Farisî Beni Kureza Gazvesi Beni Lihyan Gazvesi Zatür Rika Gazvesi Hudeybiye Barış Antlaşması (628): Anlaşmanın süresi on yıldır. Müslümanlar, velisinin izni olmadan Müslüman olup kendilerine sığınanları, Kureyşlilere geri verecek, Müslümanlardan Kureyşlilere sığınanlar ise iade edilmeyecektir. Arap kabileler iki gruptan biriyle ittifak kurabilecektir. Bu kabilelerden birine saldırı, o kabilenin anlaşma yaptığı gruba saldırı kabul edilecektir. Müslümanlar bu yıl umre yapmayacak, ertesi yıl müşrikler Mekke’yi boşalttıktan sonra şehre gireceklerdir. Kılıç dışında silahları bulunmayan Müslümanlar geceli gündüzlü üç gün şehirde kalabilecektir. Ridvan Biatı Hayber’in Fethi (629) Yahudi kabileler Hayber’de toplanmıştı. Hayber’in Fethi’yle birlikte Yahudilerin Hicaz bölgesinde siyasi bir güç olmaları sona erdi. Şam ticaret yolu açıldı. Yahudi sorunu çözüldü. Fedek Olayı İslam’a Davet İçin Elçi Gönderilen Yerler Rum Hükümdarı Kayzere Acem Şahı Kisraya Habeş hükümdarı Necaşiye İskenderiye Hükümdarı Mukavkısa Gassani Hükümdarı Hevze bin ali’ye Mute Seferi (629) Gassaniler üzerine Zeyd b. Harise komutasında bir ordu gönderdi. Sonuç üstünlük sağlanamadan geri dönüldü (Halit b. Velit). Doğu roma ile müslümanlar arasındaki ilk savaştır. Beni Mürre Seferi Zatüs Selasil seferi Siful Bahr Seferi Mekke’nin Fethi (630): Mekke’nin Fethi’nden sonra Arap kabilelerinin çoğu Müslümanların siyasi otoritesini kabul etti. Huneyn ve Evtas Savaşları ve Taif Kuşatması (630): Mekke’nin fethedilmesiyle bazı Arap kabileleri Huneyn vadisinde toplandığı için Hz. Muhammed sefere çıkmıştır. Huneyn Savaşı’nı müslümanlar kazanmış müşrikler Evtas’ta tekrar toplanmış bir kısmı da Taif Kalesi’ne sığınmıştır. Evtas’ta müslümanlar kazanmış Taif de uzun süren bir kuşatmadan sonra teslim omuştur. Tebük Seferi (630) Hz. Muhammed, 630 yılında Gassanilerin Müslümanlarla savaşmak için bir ordu hazırladığını öğrendi. Bunun üzerine bir ordu hazırlayarak Tebük Seferi’ni düzenledi. Ancak oraya ulaştıklarında haberin asılsız olduğu ortaya çıktı. Veda Haccı (632) Hz. Muhammed’in ilk ve son haccıdır. Hz. Muhammed bu haccında Veda Hutbesini okumuştur. Hz. Muhammed Dönemi’nde Arap yarımadasında siyasi birlik sağlanmıştı. İslam’ı Tebliğ Faaliyetleri Hz. Peygamber Bizans, Habeşistan ve İran hükümdarlarına, İskenderiye valisine, Gassan kralına, Yemame hâkimine İslam’ı tebliğ eden mektuplar gönderdi. Heyetler Yılı: Hicretin dokuzuncu yılı Arap kabilelerin Müslüman olmak için peygamberimize yoğun bir şekilde heyetler gönderdiği yıldır. Dört Halife Dönemi ve Olayları (HULEFÂYI RÂŞIDÎN) Hz. Ebu Bekir ve Dönemi Yalancı Peygamberler, dinden dönenler, zekat vermek istemeyenler ile mücadele edildi (Ridde Olayları) İç karışıklıklar sona erdi, merkezi ve siyasi otorite sağlandı. Yermük Savaşı: Bizans kaybetti. Suriye’nin fethi başladı. Arabistan dışında yapılan ilk savaştır. Savaşlarda hafızların şehit düşmesi üzerine Kur’an kitap haline getirildi (Zeyd B. Sabit) İlk kez halifeye, komutanlara, önemli devlet memurlarına maaş bağlandı. (teşkilatlanma) İlk cizye vergisi Hz. Ebubekir Dönemi’nde toplanmaya başladı. Müslümanların ilerleyişine karşı Bizans İmparatoru Herakliyus büyük bir ordu hazırladı. Müslümanlar ile Bizans ordusu arasında Ecnadeyn’de meydana gelen savaşı Müslümanlar kazandı (634). İslam ordusunun bu zaferiyle Filistin kapıları Müslümanlara açılmış oldu. Hz. Ömer (634-644) Fetihler Filh ve Mercisuffar Savaşları ile Şam ele geçirilmiştir. Aynı yıl gerçekleşen Mercürrûm Savaşı’nı da kaybeden Bizanslılar çok ağır kayıplar verdiler (635). Filistin ve Kudüs ele geçirilmiştir. İran’ın fethi; Köprü Savaşı (634): Müslümanlar kaybetti. Kadisiye Savaşı (636): Müslümanlar kazandı Irak ve İran’ın kapıları açılmıştır. Sasanilerin başşehri Medain fethedilmiştir. Celula Savaşı (637): Müslümanlar kazandı. Sasaniler Rey şehrine çekildi (Tahran). Nihavend savaşı (642): Sasani Devleti yıkılmış ve İran müslümanların eline geçmiştir. ‘fethu’l-fütûh’ 643-644 Azerbaycan bölgesi fethedilmiş ve Hazar Denizi’ne kadar ulaşılmıştır. 643 Mısır fethedilerek Kuzey Afrika’nın fethi başlamıştır. Devlet Teşkilatı Fels denilen paralar basıldı. Hapishaneler Mescidi Aksa Hz. Ömer tarafından Kudüs’te yaptırılmıştır. Emevi halifesi Mervan genişletmiştir. OSMAN DÖNEMİ (644 – 656) Hz. Ömer’in şehit edilmesinden sonra “Şura” denilen bir kurul tarafından halife seçilmiştir. Horasan’ın fethedilmesiyle İran’ın fethi tamamlanmış oldu (İran büyük ölçüde Hz. Ömer Dönemi’nde fethedilmişti). Türkistan’ı ele geçirmek için ilk kez Ceyhun Nehri’ni aşan Araplar Türklerle karşılaştılar. Kafkasya’da Hazarlara yenilerek Kafkasya’nın güneyine çekildiler (Belencer Savaşı, 652). Trablusgarp ve Tunus fethedildi. İlk İslam donanması oluşturuldu ve başına Muaviye getirildi. Bizans’la savaşarak Kıbrıs vergiye bağlandı, adaya müslümanlar yerleştirildi. Rodos Adası fethedildi.Böylece Doğu Akdeniz’de önemli bir üs elde edilmiş oldu. Bizans’la müslümanlar arasında ilk deniz savaşı olan Zatüssavari savaşı yapıldı (Yelkenler Savaşı). Müslümanlar kazandı. Hz. Ebubekir Döneminde kitap haline getirilen Kuranı Kerim bir heyet tarafından çoğaltılarak vilayetlere gönderildi. Zeyd bin Sabit Müslümanlar arasında ilk iç huzursuzluklar yaşanmaya başladı. İktidara karşı gruplar ortaya çıkmaya başladı. Mısır, Küfe ve Basralılardan oluşan muhalif gruplar, halifenin evini kuşattılar. Bir grup isyancı İçeri girerek Hz. Osman’ı şehit etti. ALİ DÖNEMİ (656 – 661) Hz. Ali’nin halifeliğini Ümeyye oğulları ve Şam valisi Muaviye tanımadı. Hz. Osman’ın katillerinin bulunması talepleri çoğalmış­ı. Fakat ortada belirli bir katil olmayıp şehre hâkim olan bir isyancı topluluk vardı. Bu asilerle hemen başa çıkılamayacağını anlayan Hz. Ali, Hz. Osman’ın valilerinden bir bölümünü değiştirdi. Cemel Olayı (Hz. Aişe, Talha ve Zübeyir) Sıffin Savaşı ve Hakem Olayı (Muaviye) Tahkim Antlaşması Hakem olarak Hz. Ali için; Musa b. El Esarî, Muaviye için Amr b. El-As seçilmiştir. Hakem Olayı’nın ardından İslam dünyasında üç siyasî grup ortaya çıkmıştır. Emeviler; Muaviye, Şam Şiiler; Hz. Ali, Kûfe Hariciler Hz. Ali’nin barış çabaları sonuç vermedi. Bunun üzerine meydana gelen Nuhayle ve Nehrevan savaşlarında Haricilerin çoğu öldürüldü (658) EMEVİLER DÖNEMİ (661 – 750) Muaviye Dönemi Muaviye, iktidarı bırakmak niyetinde değildi. Barış oluşması için Hz. Hasan, Muaviye’ye biat etti. Böylece Müslümanlar arasında büyük oranda birlik sağlandı. Bu nedenle bu yıla Birlik Yılı (Âmü’l-Cemaa) denilmiştir. Emeviler Dönemi’nde İslam Devleti’nin başkenti, Şam’a taşınmıştır. İç karışıklıkları önleyerek ülkede huzuru sağlamaya çalıştı. Güçlü bir ordu kurarak Bizans İmparatorluğu ile mücadele etti. Bu dönemde İstanbul iki kez (668-674) Emeviler tarafından kuşatılmasına rağmen alınamadı. Karadan ve denizden yapılan birinci kuşatma sırasında Hz. Muhammed’in sancaktarlığını yapan Eyüp El Ensari şehit oldu. Muaviye döneminde Suriye, Irak ve Mısıra sefer düzenlendi. Bizans hâkimiyeti altında bulunan Anadolu ve Ermenistan topraklarında savaşlar yapıldı. Horasan, Maveraünnehir, Pakistan bölgesinde ve Kuzey Afrika topraklarında çatışmalar oldu. Muaviye ölmeden önce, Hz. Hasan’ın öldüğünü ve aralarındaki anlaşmanın sona erdiğini belirterek oğlu Yezid’i veliaht ilan etti. Ölümünden sonra Yezid halife oldu (680). Yezit Dönemi Saltanat sistemine tepki gösterenlerin başında Hariciler ve Hz, Ali taraftarları ge­liyordu. KERBELÂ OLAYI Hz. Hüseyin, halifeliğin kendi hakkı olduğunu iddia ederek harekete geçti ve halife olan Yezit’e biat etmedi. Hz. Hüseyin; ailesi, akrabaları ve taraftarlarıyla Kufe’ye doğru hareket etti ve yola devam ederek Irak bölgesin­deki Kerbela denilen yere geldiler. Hz. Hüseyin ve yanındakiler kuşatma altına alındı. Uzun bir süre aç ve susuz bırakılan ehl-i beyt ve taraftarlarına savaş açıldı. Irak ordusu ile sayısı 80’i aşmayan bir grup arasında yapılan çarpışmada Hz. Hüseyin ve yanındakilerden 72 kişi şehit oldu. Bu olay siyasi olayları harekete geçirmiş, Şiiliğin ortaya çıkmasında ve gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Halife Yezid döneminde Cezayir ve Fas, Müslümanların eline geçti. Emevilerin en parlak dönemi ise Halife Abdülmelik ve I. Velid zamanıdır. Abdülmelik Dönemi Anadolu seferleri sürdürüldü ve Bizans’a bağlı Ermeniye alındı. Arap milliyetçiliği Velit Dönemi Velit halife olunca, İslam coğrafyası en geniş sınırlara ulaşmıştır. Mavereaunnehir: Kuteybe bin Müslim Sind: Muhammed bin Kasım Kilikya, Anadolu ve Konstantinopolis’e kadar: Maslama bin Abdülmelik Kuzey Afrika: Musa bin Nusayr Endülüs: Tarık bin Ziyad Tarık b. Ziyad Kadiks Savaşı ile Vizigot Krallığı’nı yıkmış ve İspanya’yı fethetmiştir. Süleyman Bin Abdülmelik İstanbul tekrar kuşatılmıştır. Ömer b. Abdülaziz Dönemi Bu dönemde, fetih hareketlerinde durak­lama olmuştur. O İslam’ın Müslüman olmayanlar arasında, barış ortamında ve tebliğ yoluyla yayılmasını arzu ediyordu. Mevali haracını kaldıracağını ilan edince Kuzey Afrika’daki Berberiler ve Maveraünnehir’de yaşayanlar arasında İslam’ın hızla yayılmasına neden oldu. Hişam Dönemi’nde Müslümanlar Fransa’ya karşı hare­kete geçtiler. Müslümanlarla Frank kuvvetleri arasında yapılan Balatüşşüheda (Puvatya) Savaşanda Müslümanlar yenildi. Bu savaştan sonra Müslümanların batıdaki ilerlemeleri sona erdi. Emevi saltanatının son halifesi olan Mervan’ın Abbasiler tarafından öldürülmesiyle Emeviler dönemi sona ermiştir. Emevilerin Yıkılma Nedenleri Haricilerin muhalefeti Hz. Ali taraftarlarının muhalefeti Yönetimi ele geçirme mücadeleleri Mevaliye iyi davranılmayarak onlardan vergi alınması Abdullah bin Zübeyr gibi önde gelen insanların yönetime karşı ayaklanması Abbasilerin Emevileri yıkmak için harekete geçmesi Bazı halifelerin zevk ve eğlenceye dalarak halktan uzaklaşmaları Fetih hareketlerinin durması Mevali ve Şuubiye ENDÜLÜS EMEVİLERİ DÖNEMİ Cervantes Endülüs Emevileri için İspanya’ya doğru düşünceyi ve bilimi öğretenler onlardır demiştir. Abdurrahman Endülüs Emevi Devleti’ni kurana kadar burada Emevi valileri görev yaptı. Endülüs, Avrupa’nın fethi için bir üs olarak kullanıldı. Abbasilerin Emevi Devle ti’nin varlığına son verdiği dönemde bu aileden olan Abdurrahman, İspanya’ya giderek Endülüs Emevi Devleti’ni kurdu. Kurtuba, Endülüs Emevilerinin başkenti hâline geldi (756). Hişam zamanında Maliki mezhebi devletin resmi mezhebi oldu. Abdurrahman Dönemi’ne Eyyamül Arus denir. Abdurrahman’dan sonra 60 yıl süren Fitnetül Kübra yaşandı. Endülüs Emevilerinin en parlak dönemi ise Abdurrahman ve II. Hakem zamanıydı (976). Abdurrahman halifeliğini ilan etti. Not: Fatımiler: Ubeydullah Endülüs: III. Abdurrahman Abbasi: Muktedir 1031 yılında yıkılan Emevi Devleti’nin toprakları üzerinde birçok yeni devletçik kuruldu. Bu devletçiklere Tavaif-i Mülük denildi. Bunların içinde başkenti Gırnata olan Beni Ahmer Devleti oldukça önemliydi. BENİ AHMER DEVLETİ (1232 -1492) Beni Ahmer tarafından Ispanya’da kurulan bu devletin başkenti Gırnata’dır. El Hamra Bu devlet sayesinde, İspanya’daki Müslüman varlığı bir süre daha devam etmiştir. Endülüs Emevileri siyasi ve askerî başarılardan çok, bilim ve kültür alanındaki gelişmelere önem vererek İspanya’da bir çok kütüphane ve medrese yaptırdılar. yüz yılın başlarından itibaren Endülüs Emevi hükümdarları halife unvanını kullanmaya başladılar. Endülüs’te Müslümanlar mimari alanında da önemli eserler inşa ettiler. Medreseler, saraylar ve büyük camiler o dönemin mimari anlayışını göstermektedir. III. Abdurrahman’ın başkentte yaptırdığı Kurtuba Medresesi, o dönemin en önemli eğitim kurumuydu. Burada Avrupa, Afrika ve Asya’dan gelen Müslüman ve Hristiyan öğrenciler öğrenim görmekteydiler. O, dönemin bazı meşhur eserleri, Kurtuba Ulu Cami, Medinetü’z-Zehra Camii, Caferiye (Saragossa) ve el-Hamra Sarayı’dır. Tasavvufta Muhyittin İbn Arabi Araplardan ilk kimyacı Halit bin Yezit’tir. Felsefe Meserre İbn Bace, İbn Tufeyl ve İbn Rüşt El Hamra Sarayı yy sonlarına doğru Müslümanları Hıristiyanlaştırılmaya çalıştılar Arapça eserler yakıldı ve Arapça konuşma yasaklandı. 1526’da çıkarılan bir kanunla İspanya Krallığı bütün Müslümanların Hıristiyanlığı kabul ettiklerini duyurdu, bütün mescitler kapatıldı. Reconquista yeniden fetih Kastilya Kralı VI. Alfonso Aragon Kralı I. Jamie Kuzey Afrika’daki Muvahhiler müslümanların yardımına gelse de Haçlı İttifakı oluşturludu ve İkab Savaşı’nı kaybettiler. Engizisyon Mahkemeleri kurularak, Müslümanlar cezalandırıldı Müslümanlar ülkenin dışına sürüldü. EMEVİ DEVLETİ KÜLTÜR VE UYGARLIĞI Hukuk davaları mahkeme defterlerine kaydedildi. Divanülharaç (gelir ve giderler) ve Divanülhatem (yazışmalar) kuruldu. Halifenin güvenliğini sağlamak için muhafız birliği oluşturuldu. Halife Abdülmelik Döneminde altın (dinar) ve gümüş (dirhem) para basıldı. Yine Abdülmelik Döneminde Arapça resmi dil ilan edilmiştir. Emeviler Döneminde İslam mimarisi Avrupa mimarisi ile yarışabilecek bir düzeye ulaştı (Şam Emevi Camii, Mısır’da Amr İbnü’l As Camii ve Kayravan’da Seyd-i Uleba Camii). Şam Emevi Camii Mısır Amr Bin As Camii Kayravan Seydi Uleba Camii EMEVİLERİN İSLAMA HİZMETLERİ Kuran’ın doğru anlaşılması için nokta ve hareke yöntemi Arapçaya kazandırıldı. Arapça şiirin vezin ve tekniğini ilk bulan kişi, Halil bin Ahmet’tir. Halife Abdülmelik zamanında Arapça resmî dil kabul edildi. Böylece Arapça bilim dili haline geldi. Ömer bin Abdülaziz, hadislerin toplanması için uğraştı. (Zuhrî) ABBASİLER DÖNEMİ (750 -1258) Devlet adını Hz. Muhammed’in amcası Hz. Abbas’tan alır. Ebu Müslim, Horasan’da isyan başlatan Ebu’l Abbas’ı halife ilan edince Emevi dönemi sona erdi ve yönetim Abbasilerin eline geçti (750). Abbasilerin ilk büyük hükümdarı ise Halife Mansur’du. Mansur döneminde Bağdat şehri kurularak ülkenin başken ti yapıldı. Vezirlik makamı kuruldu. İran kökenli vezirler yönetime getirildi. En tanınmış vezir İran kökenli Halid Bin Bermek’ti. Emeviler dönemindeki mali ve askerî divanlara Abbasiler döneminde yenileri eklendi. Abbasiler döneminde oluşturulan divanlar ve görevleri şunlardı: Divanı İnşa: Yönetim işleri Divanı Adl: Adalet Divanı Mezalim: Halkın istek ve şikayetleri Divanı Tevki: Valilerin hesap işleri Divanı Bir: Vakıf işleri Abbasilerin en güçlü dönemi Harun Reşit dönemi (786-809) idi. Bu dönem de Bağdat şehri bir bilim ve kültür merkezi hâline geldi. Çok sayıda eser Yunanca ve Latinceden Süryaniceye, Farsçaya ve Arapçaya çevrildi. Arapçaya çevrilen eski Yunan metinlerinin Latinceye çevrilmesi Avrupa’daki bilimin canlanma sına katkı da bulundu. Binbir Gece Masallarının bir bölümü Harun reşit Döneminin Bağdat’ını anlatır. İranlı Halid Bin Bermeki’yi vezir yaptı. Harun Reşit’ten sonra yerine sırasıyla Emin, Memun ve Mutasım halife oldular. Her üç halife de bilim ve sanat alanındaki çalışmalara büyük önem ver diler. Bilim insanlarını ve sanatçıları koruyup desteklediler. Halife Memun, Bağdat’ta bilimsel araştırma merkezi olan “Beytül Hikmeyi” açtı. Devrin en zengin kütüphanesini ve gözlemevi (rasathane)ni oluşturdu. Çevrenin en yetkin bilim insanlarını burada topladı. Bu merkez, bilim tarihin de “Bağdat Okulu” olarak anılır. Bir çok araştırmacı ve bilim insanı burada öğrenim gördü. Hint Uygarlığı: Astronomi bilim İran uygarlığı: Güzel sanatlar yönetim Eski Yunan Uygarlığı: Felsefe ABBASİLERİN POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ Bu dönemde Fars etkisi artmaya başladı ve Sasanileri örnek alarak vezirlik makamı kurdular. Bu politika Arapların tepkisine yol açmaya başladı. Türkler özellikle Me’mun Dönemi’nden itibaren oldukça etkin konuma yükseldiler. Memun’dan sonra gelen Mu’tasım Samarra şehrini kurarak Türk birlikleriyle beraber halifelik merkezini oraya taşıdı. Abbasilerde oluşturulan uç şehirlere Avasım denir. (Adana, Tarsus, Hatay, Malatya, Maraş, Diyarbakır) İÇ SORUNLAR Abbasi Devleti’nde ortaya çıkan önemli sorunlardan biri, devlet içinde kurulan küçük devletçiklerdir. Bu dönemde; Horasan bölgesinde Tahirîler ve Samaniler, Suriye ve el-Cezire’de Hamdaniler Sistan bölgesinde Saffariler Mısır’da Tolunoğulları Kuzey Afrika’da Ağlebiler ortaya çıktılar İslam Karşıtı Hareketler Bu isyanların en tehlikeli olanları, Ravendiyye, Mukanna (Peçeli), Babek, Mazyar ve Zındıklık hareketleridir. Mukanna İsyanı İranlı Mukanna adında birisi önce peygamberlik daha sonra da ilahlık iddiasında bulundu ve Merv’de isyan çıkardı. Mukanna taraftarlarına İslam’daki ibadetleri kaldırdığını söyledi. Üzerine gelen orduya yenileceğini anlayan Mukanna, yenileceğini anlayınca intihar etti. Babek İsyanı Babek Hürremiler hareketinin lideiydi. Hürremiye Hareketi Memun ve Mutasım Döneminde Azerbaycan dolaylarında ciddi bir tehlike arz edyordu. Hürremiye Hareketi kadın ve mülkiyette ortaklığı savunan İslam öncesindeki Mazdek’in fikirleri savunuyordu. İsyancı Babek’in fikirleri de Mukanna’nın fikirlerine benziyordu. Babek de ilahlık iddiasında bulunuyor ve haramları helal kabul ediyordu. Türk komutan Afşin bastırmıştır. Babek Mutasımın huzurunda idam edilmiştir. Etkisi bakımından isyanların en önemlisi ve en tehlikelisi sayılır. Mazyar İsyanı Taberistan bölgesinde Mazyar adında bir Mecusi tarafından çıkarılmıştır. Zındıklar Hareketi Müslüman görünüp eski dinleri Zerdüştlüğe veya Maniheistliğe inananlar çıkarmıştır. Karmatiler Şiiliğin içinde bir grup. Fatımilerin halifeliğini kabul etmediler. Hacerülesvedi çaldılar. Mutezile Mezhebi Ayet ve hadisleri yorumlamada akla ve mantığa önem vermiştir. Tolunoğulları Bir Türk komutanının oğlu olan Ahmet Mısır’da vali ol­duğu zaman bağımsızlığını İlan etti. Sonra Abbasilerle anlaşarak haraç ödeyip kırk yıla yakın hüküm süren bir devlet kurdu. İhşidiler Muhammed bin Togaç tarafından Mısır’da kurulan bir aile devletidir. Halife Razi tarafından vali olarak atanan Muhammed, Suriye ve Mısır’a hâkim oldu. Tahiriler Horasan Valisi Abdullah bin Tahir tarafından İran’da kurulan bir Şii devletidir. Samaniler İsmail bin Ahmet tarafından kuruldu. Samani ailesi, önceden beri itibarlıydı. Samaniler Karahanlıların Müslüman olmalarına büyük katkıları oldu. Samaniler İsmail bin Ahmet tarafından kuruldu. Samani ailesi, önceden beri itibarlıydı. Samanilerin Karahanlıların Müslüman olmalarına büyük katkıları oldu. Büveyhiler Ebu Suça Büveyh tarafından kurul­du. İran’da güçlenip Abbasi halifesinin yaşadığı Bağdat’ı İşgal ettiler. 1055’te Sultan Tuğrul Bey, Bağdat’a girdi ve Büveyhilerin iktidarına son verdi. Fatımiler Şii Ubeydullah Mehdi tarafından yılında Kuzey Afrika’da kuruldu. Kurucular soylarını Hz. Fatıma aracılığıyla Hz. Muhammed’e dayandırarak devlete Fatımiler adını verdiler. İhşidilerden Mısır’ı aldılar ve başkent yaptılar. Mısır’da EI Ezher Üniversi­tesi ve El-Ezher Camisini yaptılar. Hicaz bölgesine hâkim olup burada hutbeleri kendi adlarına okuttular. Bu devletin hükümranlığına Selahattin Eyyubi son verdi. Moğol İstilası Türk-İslam Bilginleri Harezmi (780-850) Beytül-Hikme (Bilgelik Evi)de kütüphanenin idaresinde görev almıştır. astronomi, matematik Batlumyus’un astronomik cetvellerini de düzenlemiştir. Zicü’l-Harezmi (Harezmî’nin Yıldız Kataloğu) Kitab’ul Muhtasar fi Hisabi’l Hind (Hint Hesabına Göre Matematik El Kitabı) Kitab ül cebir vel mukabele Farabi (870-950) Alpharabius (Alfarabus) Muallim-i Sani” Musikişinas Kanun, rübap Kitabül Musiki ve İhsa’ül-Ulûm (İlimlerin Sayımı) Medinetül Fazıla Biruni (973-1051) Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçen Biruni matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve astrono mi alanlarında eserler vermiştir. Ona gö re bilimin ilerlemesi için özgür düşünebilmek şarttır. “İnsanların düşünüş ve inanışları başka başka dır. Uygarlık da bu farklılıktan doğar.” diyerek bu konudaki düşüncelerini açıklamıştır. Asarülbakiye El Kanun-ül Mesüdi (Sultan Mes’ud’a sunduğu astronomi konulu eser), Kitâbü’s Saydelefî’t- Tıp (eczacılık kitabı) önemli eserleridir. İbn-i Sina (980-1037) Avicenna (Avicenna Felsefe, mantık, fizik, astronomi ve özellikle de tıp “El Kanun Fi’t-tıp (Tıp Kanunu) Şifa farmakoloji Taberi (839-923) Taberistan’da doğan Ebucafer Taberi tefsir, kıraat, hadis, tarih, edebiyat, matematik ve tıp alanlarında dersler almıştır. Bu alanlarda önemli çalışmalar yapmıştır. Bağdat’ta vefat etmiştir. Tarih’ul Ümen ve’l Mülük önemli eserleridir. İbn-i Fadlan (10. Yuzyıl) yüzyılda yaşamıştır. Zamanında uluslararası ilişkilerden geniş ölçüde haberdar bir diplomat olan İbn-i Fadlan, Abbasi halifesinin çok zor durumda olduğu bir dönemde Türklerle Abbasiler arasında dostluk kurulmasını sağlamıştır. 921 yılında Abbasi halifesinin Bulgarlara gönderdiği elçi heyetinde yer almıştır. En önemli eseri ise İbn-i Fadlan Seyahatnamesidir. İbnu’l Heysem (965-1039) 965 yılında Basra’da doğan İbnü’l Heysem matematik, astronomi, tıp, kimya, fizik ve optikte önemli başarılar kazanmıştır. Fotoğraf makinası gibi bütün resim kaydetme cihazları basit bir temel ilkeye dayanır. Bu ilkeyi bin yıl önce Müslüman bilim adamı İbn’ül Heysem’in keşfettiği çoğu kişi tarafından bilinmez. Kitabü’l Menazir İbnü’l Heysem’in en önemli eseridir. Gazali (1058-1111) Gazali İran’da yetişen bir fıkıh alimidir. Küçük yaşlardan itibaren iyi bir eğitim almış, ilim öğrenmek için pek çok ülke gezerek İslam dünyasında Hüccet-ül İslam (İslam’ın ispatlayıcısı) olarak tanınmıştır. İhyâ’ü Ulûmi’d Din, El-Munkizumine’d Dalâl önemli eserleri arasındadır. İdrisi (1100-1165) Endülüs’ün Septe şehrinde doğmuştur. Coğrafya alanındaki çalışmaları ile ünlüdür. Güney Afrika ve İspanya’da uzun süreli seyahatler yapmıştır. 1166 yılında Polerma’da ölmüştür. Yandaki resimde de görüldüğü gibi İdrisi Dünya’nın ekvatorla ikiye ayrıldığını belirtmiş ve Güney Yarım Küre ile Kuzey Yarım Küre’nin özelliklerinden söz etmiştir. İdrisi ayrıca Batı Avrupa ülkelerinin haritalarını tarihte ilk defa aslına uygun çizmiştir. Muhyiddin Arabi (1165-1240) İspanya’da doğan Muhyiddin Arabi, küçük yaştan itibaren yaptığı çalışmalarla dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştır. Kendi döneminin din bilginleri ve filozofları ile görüşmeler yaparak İslam dünyası içerisinde uzak gezilere çıkmıştır. Öğretisini varlığın mutlak birliğine dayandırmıştır. 1240 yılında Şam’da vefat etmiştir. Fususu’ı Hikem, Muhederât’ul-Ebrâr ve Müsameratü’l-Ahyâr önemli eserleridir. İbn-i Rüşd (1126-1198) Endülüs’te doğan İbn-i Rüşd önceleri dinî bilimlerle uğ raşmış, daha sonra fizik, tıp, astronomi ve özellikle de felsefe alanın da önemli eserler vermiştir. Her türlü ger çeğin yalnız akıl ile bulunabileceğine inanan İbn-i Rüşd, rasyonalist bir filozof olarak tanınmaktadır. Hristiyan lar tarafından zmanın Voltaire(Volter)’i olarak kabul edilmektedir. Makale Fit Mizac (yazdığı ilk felsefi eser) ve Tühefütü’t Tehefüt (çelişkilerin çelişkileri) önemli eserleridir. Mescidi Aksa İlk Kıble Süleyman tapınağı Hz. Ömer Emevi halifesi Mervan Kubbetüssahra