Sevgilim Halidenur ile 3 yıldır birlikteydik beyler. Her kız gibi o da işi ciddiye bindirmişti, "Beni 3 senede kaç kez siktin artık babama sakso çekmenin vakti gelmedi mi hayatım?" der gibi beni yarın akşam için yemeğe davet etti. Sonuç olarak ıhlaya tıslaya kabul ettim . Bilirsiniz, çocukluktan gelen bazı alışkanlıklar vardır çocukken sevdiğiniz şeyler büyüyünce ya geçer ya da devam eder. Benim de devam eden illet bir alışkanlığım vardı. "Muz ve çikolatalı süt." İlkokulda annemin beslenme çantama iliştirdiği bu ikili vazgeçilmezimdi. Karın ağrısı yaptığında okulda utanmaz patır patır sıçardım ve bu rahatlama meditasyon gibi gelirdi ve bu meditasyon yıllarca devam etti. O gün dersim yoktu, 12 gibi kalkmıştım ve her gün olduğu gibi o günde aynı boku yedim. Akşam 6 buçuk civarı hafif spor bi' ceket gömlek kravat ve pantolonumla peder beyin zili çaldım. Suratlarındaki "Vay amk tipsizi, Allah çarpmış, peygamber tokatlamış" bakışı Halide'ye döndüğünde "senin zevkini sikeyim kitapsızın kızı" şeklini alıyordu. 2-3 kelam zar zor ederek valide hanımın etli pırasasını harman ettikten sonra, çaylarımızı içmek üzere oturmuştuk bile. Bir kaç yudum çay aldıktan sonra karnımdaki bok senfonisi yerini ağrıya daha da kötüsü sessiz osuruklara bırakmıştı ve artık dayanacak gücüm kalmadığından lavabo ne tarafta diye sordum. Sünnetlik çocuk gibi paçalarımı açarak lavaboya yetiştim ceketimi çıkardım ve helaya çömeldim. Suyun sesinide son ses açıp deprem etkisini biraz olsun bastırdım. Yarım saat tuvalet mesaisinin ardından gözlerimin feri henüz yeni açılmıştı ve peçete arıyordum lakin peçete bitmişti. O an ki sıçışımın henüz bişey olmadığını farkettim "şimdi sıçtın" diyerek bokumun son zerrelerini de bıraktım. Ne yapacağımı kara kara düşünürken sallanan kravatımı farkettim ve kravatımı 3 kat yaparak götümü silmeye başladım. Her şey bitmişti kravatımı çöpe atıp sifonu çektim çekmesine de tuvalet tıkanmıştı ırzını sikiyim ve boklar akın akın kapıya doğru sular eşliğinde gidiyordu, paçalarıma kadar boka batmıştım amk. Artık yapacak hiç bi'şeyimin kalmadığını farkettim kendimi 2 kat yükseklikteki tuvalet penceresinden attım. Bileğim incinmişti, sürüne sürüne durağa vardım ve otobüse bindim. Otobüse biner binmez şöför parfüm sıkmaya başladı, ergen kezbanlar acıyarak baktı, rencide olmadım çokta sikimde amk. O günden sonra Halidenur'un kuzenleri tehdit mesajları attı beyler. Evi karantinaya almışlar, onlarda başka semte taşınmış. Kapıda polis ekibi duruyor. Apartman girişine güvenli geçiş sağlıyorlar.