Starfield, 2023 yılının en büyük oyunlarından ancak en iyisi mi? Şeklinde bir giriş yapmıyorum çünkü incelemeden çok kafamdakileri kağıda dökmek istedim aslında. Yine de cümleyi yarım bırakmayayım evet oyun çok büyük ve çok beklenen bir oyundu ancak yılın en iyisi olmaktan çok uzak. Öncelikle oyuna puanım ile başlarsam bence 7.5 ile 8 arası bir değeri hak ettiğini düşünüyorum. Oyunun bence 9 ile 9.5 arası bir potansiyeli vardı ve bazı kararlar farklı olsaydı buraya ulaşabileceğini düşünüyorum ama olmamış o yüzden olmamışa değil olana odaklanmak lazım. Güncelleme ve modlar ile bu oyunu 2 sene sonra oynarsam daha keyif alacağıma inanıyorum ama şu anlık oyunda olmamış çok şey var. Oynanış ile başlıyorum burası en korktuğum yerdi çünkü Skyrim gibi bir hava dövme simülasyonundan sonra bu oyunda da vuruş hissiyatının düşük olacağı beklentisindeydim. Starfield, vuruş hissiyatı konusunda beklentimi aştı ama bullet sponge düşmanlarıyla bu başarısını çöpe attı. Düşmanlar mermi yediğinin farkında hatta kafalarından yüksek hasarlı silahla vurunca yaptığı etki falan daha güçlü ama düşmanların can barları mermi yediğinin farkında değil. Düşmana bir şarjör mermi atmak istersem Division oynardım, bunu değil. RPG bu cart curt, değil kardeşim düşmanlar dümdüz mermi süngeri ve bu da oynanışın kalitesini düşürüyor. Hatta düşmanlar sünger olduğu için verdiğim hasar azalıyor ve vuruş hissiyatı düşüyor. Çatışmaların yanı sıra gizlilik BERBAT. Hiç detaya girip yormuyorum gördüğüm en kötü gizlilik mekanikleri olabilir o derece berbat. Görsellik konusunda oyun oldukça başarılı, saçma sapan filtresini kaldırınca ortaya daha güzel bir görüntü çıkıyor ama bunun için modlama gerekiyor. Doku kalitesi olsun başka görüntü kaliteleri olsun oldukça tatmin ediciydi. Oyunun 2023’e ait hissettiren tek yönü de bu olabilir zaten. He bir de istediği donanımlar var ona birazdan sallarım. Hikaye olarak ben yavaş başladığını düşünmüyorum veya bazı andavalların söylemiyle madencilik simülasyonu falan da değil. Zaten 5 dakika sonra olaylar başlıyor sabır ya. Yayıncı abilerinizin ve internette gördüğünüz insanların fikirlerini kendi fikriniz gibi benimsemeyin. Hikayeye dönersek hiç görmediğiniz, aklınızı başınızdan alacak bir hikayesi yok ama gayet güzeldi, temposu da güzeldi. Uzunluk olarak da ana hikaye bence ideal uzunluktaydı. Bir yerden sonra da hikaye daha ilgi çekmeye başlıyor ve benim hoşuma gitti. Başyapıt veya eşsiz değil ama oldukça güzeldi. Yan hikayelere gelirsek önce 4 tane faction ile başlayalım; UC Vanguard, Freestar Rangers, Ryujin Industries ve Crimson Fleet. UC Vanguard oyunun kuralcı polis tayfası, Rangers bunlarla geçmişte savaşmış “uzay kovboyları” tayfası, Ryujin her masada yer alan mega şirketimiz ve Crimson Fleet de uzayda terör estiren korsanlar. Oyunda bunların ayrı görevleri var ve ne kadar düşman olsalar da bunların hepsine katılmak mümkün. Burası bütünlüğü bozan ilk yer olabilir. Elbette katılıp katılmamak oyuncuya kalmış ama Freestar Rangers olarak UC Vanguard’ın en büyük sırrına erişmek veya UC Vanguard’ın uzay filosunu yok eden korsanlara katıldıktan sonra bile bunun yaşanması benim gözümde eksidir. Oyunun bütünlüğü, oyuncunun her istediğini yapabilmesinden daha önemlidir. UC Vanguard neden filosunu yok eden bir uzay korsanına en üst derece onur ödülleri veriyor? Ayrıca hepsine tek oynanışta girebiliyorsam niye NG+ yapayım ki? Diğer yan görevlere gelirsek bazıları sığ ve kısa, bazıları ise oldukça güzeldi. Her biri efsane değildi ama içlerinde keyifli görevler vardı. Faction görevleri için de aynısını söyleyebilirim. Ryujin artık bitsin diye uğraşırken Crimson Fleet ve UC Vanguard oldukça keyif vermişti. Freestar Rangers da bu iki faction kadar güzel olmasa da iyiydi. Gemi kullanımı ve gemi savaşlarına girelim. Gemi kullanımından bir simülasyon beklentiniz varsa hemen vazgeçin çünkü bu bir RPG dostum, tercihlerin kısıtlı ve sınırlı olsa da bu bir RPG dostum demek bu oyunun ana savunması. Sonraki savunma da klasik Bethesda oyunu işte demek sanırım. Neyse bunlar ayrı konu, gemi kullanımı oldukça basit gezegenler arası atlaması, inişi, kalkışı otomatik zaten. Sürekli atlama yaptığınız için bu kısımların oto olması benim işime geliyor. Eğer manüel seçeneği olsaydı da 1-2 kere yaptıktan sonra salardım o yüzden bu benim için eksi değil aslında. Gemi savaşlarına gelirsek bence oyunun en güzel yanlarından birisi olabilir. Normal çatışmalar tırt ama gemi savaşları güzeldi, müthiş değildi ama gayet güzeldi. AC Odyssey ve Black Flag gibi oyunlarda gemi savaşlarını hiç sevmeyen biri olarak uzay gemisi savaşlarını sevdim. Hazır gemideyken gemi tasarımına da gireyim. Gemi tasarımları çok güzel ve detaylı ancak çok da eksik. Gemiye koyduğumuz modüllerin arasındaki kapı ve merdivenleri oyun otomatik atıyor ve seçme şansımız yok. Bu da geminin içini çok iğrenç bir labirente çeviriyor bu konuda saatlerce uğraştım ve sonuç hayal kırıklığı oldu. Bu kadar geniş bir sistemin bu kadar eksikler barındırması çok büyük hayal kırıklığı. Gemi içi mürettebat konusunda da çok fazla sorun var, gemimi büyüttüm, skillerimi oraya harcadım ama sonuç olarak gemiye girdiğimde bir odaya toplanıp üst üste binip buglanmış mürettebat görünce keyfim kaçtı. Benim yapmak istediğim roleplay büyükçe bir gemi ve çokça mürettebat içeriyor ama oyun bugları sağ olsun içine ediliyor. Bir de doktor almışım gemiye ve revir koymuşum ama bunu oraya atayamıyorum böyle basit bir sistem bile yok, gerçi daha temel sorunlarımız var şu an. Vaktimi yiyen başka bir yapıya geçelim o da outpost sistemi. Outpostlarda kaynak çıkartıp bunları işleyip ve işlemeyip depolara veya başka outpostlara aktarabiliyoruz. Bu konuda Satisfactory geldi aklıma ve hemen yükseldim ama sonuç yine hayal kırıklığı. Kaynakların çıkış hızını bile göremediğimiz ucube bir sistem ile karşılaşınca yine keyfim kaçtı. Outpost da koymak için konulmuş başka bir özellik daha olmuş. NPClere girelim biraz da. Öncelikle NPC mimikleri çok basit düzeyde ve bir yerden sonra alışıyorsunuz ama kötü yani. Skyrim, çıktığı döneme göre (combat dışında) geri değildi ama bu oyun 5 yıl öncesine göre bile geride kalmış. Yahu AC Odyssey ve Valhalla’da bile daha iyi mimikler var en azından arada el kol sallıyorlar. Ubisoft’un özensiz mimiklerinden daha özensiz iş yapabilmek büyük başarı. Mimiklerin dışında NPC hareketleri de sürekli sorunlu, sağa sola takılmaları, konuşurken ters açıda kalıp bana bakmamaları falan sürekli yaşadığım hatalar. Takipçi karakterim olaya yorum yapacak ama duvara takılmış o yüzden o konuşurken boşluk görüyorum hatta bir keresinde söylediği şeyin sesi ve altyazısı gelmedi ama diğer karakterler duymuş gibi cevap verdi. Bir de mesela 2 karakter konuşuyor diyelim biz de kenardan bakıyoruz sonra bir anda sanki karakter karşımızdaymış gibi bir kamera açısına geçiyor eee madem böyle bir olayın var hepsine sabit bir açı tanımla da bugda kalmasınlar işte dangalak. NPC hikayelerine gelirsek, Constellation üyeleri bence sığ değillerdi ve hikayelerinden keyif aldım. Bu konuda beni tatmin ettiler ve müthiş diyemem ama fazlasıyla yeterliydi. Optimizasyona gelirsek, aslında oraya hiç gelmeyelim. Bunu ben mi söyledim yoksa Todd Howard mı söyledi bilemiyorum çünkü onlar da bu konuya hiç girmemiş. En güçlü konsol dedikleri alet bu oyunu 30 FPS açıyor ve 2 yıllık PC donanımları kalabalık yerlerde 30-40 FPS arası alıyorsa böyle optimizasyona da bunu savunana da boydan girsinler. Bunun yanı sıra ayarların arasında FPS farkı yok resmen, görüntü farkı da yok. Medium, high ve ultra birbirine çok yakın. Low ise bunların gölge kalitesi azıcık düşük hali sadece. Oyun teknik anlamda hiç iyi değil, teknik kısma sonra gireceğim. Buglara gelelim bence oyunda, oyunu bozan bug fazla yoktu, yani görevlerin ilerlemesini engelleyen veya oynanışı direkt bozan bir bug pek olmadı. Ama tamamen sorunsuz da demiyorum. Birkaç görevde bunu yaşadım ve beni uğraştırdı. Belki Bethesda standartlarına göre düşük bir rakamdır ama Bugisoft standartlarının üstündeydi, 150 saat AC Valhalla’da bu kadar bug görmedim. Onun dışında NPC hareketleri olsun, sağda solda uçuşan nesneler olsun, reload döngüsünden çıkamayan silahlarım olsun bug bitmiyor. Bir odaya giriyorum odadaki nesneler sapıtıyor. Bir yerde binanın yer çekimsiz kısımları vardı oradan çıkıp yer çekimli yere geçince nesneler de benle beraber yer çekimine girmiş gibi zıplıyordu bunlar hep eski oyun motorunun geliştirilmemiş eksiklerinden kaynaklanıyor. Bu oyun motorunun artık bazı konularda değişmesi gerekiyor çünkü bu bekleme olayları artık çok saçma hal alıyor. Kapılara girmeden önce asansöre değineyim. Cyberpunk 2077 ile kıyaslamıyorum onun yerinde 2007 yılında ufak bir kadar bütçeyle yapılan Mass Effect ile kıyaslıyorum. Bu oyunda da asansörler yükleme yapıyor ama farkı şu oyunu siyah ekrana almak yerine animasyonda yapıyor. Yükleme yapmayan oyun yoktur God of War da yapıyordu ama oyuncudan bunu saklıyordu. Kapı açarken kapı açma animasyonu giriyordu, fast travel yaparken atlama animasyonu vardı derken oyuncu siyah ekrana kalmıyordu. Starfield ise bunu hem beceremiyor hem de animasyonu gereksiz yere koyuyor. Mesela gezegene inerken yüklemeyi animasyonda yapmayıp üstüne boş animasyon koyuyor ve bu animasyonlar kaldırılabiliyor. Kapıları açarken de animasyon var ve bunda hiçbir standart yok. Mesela Neon Core’a gidin Sieghart’ın dükkanına girerken kapı ve bekleme var, benzer yapıdaki Newill Goods’ta bunlar yok. Reliant Medic’te kapı ve bekleme varken, otelde yok. Neden birinde var neden ötekinde yok bilmiyorum, iç boyutları da farklı değil. Skyrim için bu bekleme çekiliyordu ama 2023 yılında gelmişiz bozuk Cyberpunk bile asansörde bekletmiyor, daha yeni Spider-Man 2 tanıtıldı yükleme ekranı girmeden fast travel yapıyor sen de odaya girerken yükleme koyuyorsun iş mi bu şimdi? Bazen büyük gemilerde ve istasyonlarda farklı kısımlara geçerken bile yükleme var ya abartmayın artık. Yükleme süresi çoğu yerde 1-2 saniye SSD sağ olsun ama yıllarca bekleme ekranı görmemiş insanlarız, yılın en büyük oyununda bir zahmet görmeyelim. Roleplay anlamında da oyun kesinlikle geniş değil, bunu birkaç yan görevde yaşadım. Oyun bir görevde Aurora adında uyuşturucunu tarifini verip, yapmamı istedi ve benim karakterim bunu yapacak biri değildi ama seçeneklerde al bu tarifi bir tarafına sok yoktu, hatta hayır bunu yapamam seçeneği bile yoktu. Elemanı reddedince hadi hadi sonra gelirsin dedi yolladı ve görev aktif olarak kaldı. Yok kardeşim benim karakterim bazı şeylere karşı olacak. Bu sadece işin reddetme kısmı, onun dışında bir görevi yapmak için sadece sabit 2-3 seçenek olması da başka eksik. O seçenekler için de oyun zaten sonucu belirlemiş; o sonuç için ikna etmek veya silahları çekip dalmak dışında seçeneğimiz yok. RPG soslu Odyssey de yapıyordu bunu, bu kadar mı yani? Hayır, gidip bulduğumuz Artifactleri satmak istemedim sonuçta sadece ufak değişiklikler bile yapamamak hoşuma gitmedi. Ek olarak bence gri bir karakter yapmak çok zor. İstersem Crimson Fleet’e katılıp terör estiriyor ve siyah olabiliyorum veya otoritelerin parçası olup beyaz oluyorum ama gri yok, ben kontrat şekli çalışırım diyen biri yok. Karakterimi kişilik olarak Firefly’daki Malcolm Reynolds’a benzetmek istemiştim, biraz Han Solo gibi bir tip. Planım buydu ama oyun bana bu özgürlüğü sunamadı. Sağda solda bulduğum kaçak ürünler de zaten para etmiyor, ne anladım o zaman kaçakçılıktan. Eee uzay simülasyonu değil, aksiyon odaklı shooter oyunu değil, düzgün bir RPG de değil ne o zaman bu oyun? Bir de bazı görevler birbirini etkilemiyor. Mesela Rangers görevinde X karakterini öldürdüm ve Sarah iyi yaptın yanına kalmasına izin veremezdik dedi. Daha sonra da başka görevde o X karakterinin adı geçince Sarah sanki X hayatta ve kötü biri değilmiş gibi yorum yaptı. Usta adam pisliğin tekiydi ve iyi ki öldürmüştük hani?? Sonra Walter’ın eşi ile görev yaptık sonra yanına gittiğimde beni tanımadı, diyaloglarda Walter’ı tanıyorum vardı ona basınca aynen karşim kesin öyledir muamelesi çekti bana. İşin komiği daha 2 saniye önce Walter’dan mesaj getirmiştim, oyunun kendi götünden haberi yok. Keşif konusunda al işte gezegen gezin durun denmiş sadece. Rastgele oluşan rastlantılar(encounter) uzayda çok keyifliydi ama gezegenlerde etkisini göremedim. Uzayda karşılaştığım rastgele olaylardan razıyım ama gezegenlere random outpost atmaktan öte gitmeyen yapıyla 1000 gezegen gayet normal. Böyle 1000 olacağına düzgün 20 tane olsun. Hayır, insanlığın merkezi New Atlantis de Kadıköy Moda kadar bir yer zaten, öyle çok gezilmiyor. Gezegenlerde koca boşluk var ve buralarda gezdirecek bir yer aracı bile yok. Hiçliğin ortasında, yer aracı olmadan “keşif” yapmak hiç de keyifli değildi. 2330 muydu neydi yıl ama yer aracımız yok şaka mıdır bu? Her yere yürüyerek gitmek zaten kötü olan keşfi daha da kötü yapıyor. Son olarak NG+ kısmına gireyim gerçi buna NG+ demek de doğru olmaz. NG+ nedir oyunun sonunda elimizde olan skiller, paramız, silahlarımız, araçlarımız ile baştan başladığımız bir sistemdir. Bu oyunda ise paramız, silahlarımız, gemilerimiz, outpostlarımız ve hemen hemen her şeyimiz gidiyor. Geriye sadece skillerimiz ve hafızamız kalıyor. NG+ yaparken yeni oyuna sadece vücudumuz gidiyor desek yeridir. Tamam bazı şeylerin silinmesi normal ama NG+ yaparken oyun bize bunların karşılığında yeni bir zırh dışında bir şey vermiyor. Eğer oyun zırh verebiliyorsa bize kolaylık için silah da vermeliydi özellikle x(spoiler olmasın diye söylemiyorum) türündeki kişilerin silahları güçlüyken bize niye bunlardan verilmiyor. Ben o kadar silah toplamışım 1 milyonu gecik kredim var bunları ne yapayım şimdi? Gemi ve outpost tasarımlarına saatlerimi vermişim ve bunlar benimle gelmese de tasarımları niye gelmiyor niye bir blueprint yapısı yok? NG+ hikayede yeni seçenekler ve değişiklikler açıyor bu yönden çok güzel ama bunu yaparken aslında bir NG+ yapmıyor olması da büyük saçmalık. Birileri bir anlığına bu sistemin çok zekice olduğunu düşünmüş ve kendilerini bu şekilde inandırmışlar. Daha sonra da bizi inandırmaya çalışmışlar, bazıları inanmış bazıları inanmamış. Ben düşünceyi orijinal buldum ve ilgimi çekti ama getirdiklerine bakarken götürdüklerine de bakınca bir anda görüşüm değişti. NG+ ile hikayedeki olayları bilmek ve bunları dile getirebilmek bence çok güzel bir hareket bir de üstüne biraz farklılıklar eklenmesi de bu işi çok değerli kılıyor. AMA dediğim gibi ilerlemenin neredeyse tamamını kaybetmek çok ağır bir bedel. Bu konuda oyunla love-hate ilişkisi yaşıyorum diyebilirim. Hakkını yedirmek istemiyorum ama keyif kaçıran yönleri de cidden keyfimi kaçırıyor. Biraz fazla eleştirmiş olabilirim ama düşüncelerim sadece olumsuz değildi ama onlara yer kalmadı. Oyunda 100 saati doldurdum, ana görevi bitirdim. Sadece NG+ geçişi kaldı onu yapar mıyım emin değilim. Yaparsam da ayrı bir save üzerinden yaparım muhtemelen çünkü geri dönüşü yok. Hadi bir şey denediniz bari geri dönüş koyaydınız ya oraları tecrübe edelim geri dönelim. Ana görev yanında bir sürü yan görev yaptım, tüm factionları bitirdim ve takipçilerimizin hikayelerini bitirdim. Oyunda şu anlık yapacağımı yaptım ve çoğunda keyif aldım ama bu oyunu bu şekilde çıkarmak özensizliktir. NPCleri özensiz, mimikleri özensiz, gezegenleri özensiz, yükleme olayı özensiz, optimizasyonu özensiz. Bu kadar büyük oyunlar içinde daha özensizi yoktur. Oyun için beklentim yüksek bile değildi öyle uzay simülasyonu beklemiyordum uzayda geçen Skyrim bekliyordum ama 2023 model uzayda geçen Skyrim bekliyordum bunlar 2015 model uzayda geçen Skyrim yapmışlar. Daha önce de dediğim gibi grafik dışında bu oyun çağının çok gerisinde kalmış. Skyrim’e kıyasla ben daha çok sevdim ve daha iyi olduğunu düşünüyorum ama Skyrim çıktığı döneme kıyasla geride falan değildi hatta birçok alanda çıtayı belirliyordu. Starfield’ın çıtayı belirlediği bir alan var mı? Şu konuda en iyi diyebildiğim bir alan yok açıkçası. Bir sürü yönü var ama 1 tanesi bile müthiş değil. Oyun hak ettiğinde fazla eleştiri alıyor oyuna madencilik simülasyonu diyenler bile var yok anasının gözü. Ben keyif aldığım halde eleştiriyorum, kimsenin keyfini de kaçırmak istemiyorum seven yine sevsin. Tüm eksilerine rağmen ben de sevdim. Dangalaklık yapıp keyif alanın yorumlarına oyunu kötüleyenlere ayar oluyorum bir 4 sayfa da onlara sallayabilirim aslında.