Kuvâ-yı Milliye Kuvâ-yı Milliye, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılmasının ardından ortaya çıkan siyasi ve askerî boşlukta, Türk milletinin işgallere karşı oluşturduğu millî direniş hareketidir. Bu hareket, özellikle Batı Anadolu’daki Yunan işgalleri ve yerel Rum çetelerinin faaliyetlerine karşı bir tepki olarak başlamış, daha sonra Güney ve Doğu Anadolu’da Fransız işgalleri ve Ermeni çetelerinin saldırılarıyla genişlemiştir. Oluşum Süreci ve Nedenleri Kuvâ-yı Milliye’nin ortaya çıkmasındaki başlıca nedenler şunlardır: Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması ve ordunun terhis edilmesi. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ağır şartları ve işgalcilerin bu şartları tek taraflı uygulamaları. Hükûmetin halkın can ve mal güvenliğini koruyamaması. Halkın bağımsız yaşama isteği ve topraklarına bağlılığı. 14 Mayıs 1919’da İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin düzenlediği miting, Kuvâ-yı Milliye’nin ilk kitlesel tepkilerinden biridir. İzmir’in işgaliyle birlikte, halkın tepkisi daha da artmış ve işgale karşı direnme fikri toplumun geniş kesimlerinde kabul görmüştür. Yapısı ve İşleyişi Kuvâ-yı Milliye, düzenli bir ordu olmaktan ziyade, yerel liderlerin önderliğinde halktan oluşan silahlı gruplardı. Bu gruplar: Genellikle yerel efe veya zeybeklerin adlarıyla anılırdı. 30-50 kişilik müfrezeler hâlinde örgütlenirdi. Gerilla savaş yöntemlerini benimsemişti. Her ne kadar merkezî bir komuta yapısından yoksun olsalar da, Kuvâ-yı Milliye grupları kendi bölgelerinde önemli bir direniş gücü oluşturmuşlardır. Bu direniş hareketi, Türk milletinin vatanını koruma iradesinin bir yansımasıdır. Faaliyet Alanları Kuvâ-yı Milliye’nin faaliyetleri şu şekilde sıralanabilir: Batı Anadolu’da Yunan işgaline karşı direniş. Güney Anadolu’da Fransız işgallerine ve Ermeni çetelerine karşı mücadele. Halkın güvenliğini sağlama ve işgalcilere karşı birlik ve beraberlik oluşturma. Özellikle Yunan ordusunun Batı Anadolu’daki ilerleyişini yavaşlatmada büyük rol oynayan Kuvâ-yı Milliye, Türk milletine zaman kazandırmış ve düzenli ordunun kurulmasına zemin hazırlamıştır. Kuvâ-yı Milliye’nin Önemi Kuvâ-yı Milliye, Millî Mücadele’nin başlangıç döneminde hem askerî hem de moral açıdan büyük bir öneme sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk, Kuvâ-yı Milliye’nin vatan savunmasındaki rolünü takdir etmiş ancak düzensiz yapısı nedeniyle uzun vadede düzenli bir orduya geçişin şart olduğunu vurgulamıştır. 1920’den itibaren düzenli ordunun kurulmasıyla Kuvâ-yı Milliye’nin yerini bu yeni yapı almış, ancak Kuvâ-yı Milliye’nin başlattığı mücadele ruhu İstiklal Harbi’nin kazanılmasında etkili olmuştur. Kuvâ-yı Milliye, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığını simgeleyen bir hareket olarak tarihteki yerini almıştır.